İklim Değişikliği ve Yeni Hasar Modelleri

İklim değişikliği yeni hasar modelleri oluşturmaktadır. Henüz karşılaşmadığımız farklı birçok hasar modeli yakın gelecekte karşımıza çıkacaktır, ancak bunlar ön görülebilir ve önlem alınabilir durumlardır. Önlem alınmaz ise ciddi maddi kayıpların yaşanması, hatta can kaybı yaşanması kaçınılmaz olacaktır. İklim değişikliğinin en basit hali ile yüzleşirken ülkemizde can kayıpları olması düşündürücü. Acaba doğal afet olmayan durumda maddi kayıp ve can kayıpları bu kadar ise gerçek yüzü mile tanışmadığımız afetler yaşanınca sonuç ne olacak?

Ankara / Akyurt Şehir Selleri Neden Doğal Afet olamaz.?

Son yıllarda küresel iklim değişimi konusu sürekli gündem yaratmaktadır. Küresel ısınma sebebiyle küresel su döngüsü alt sistemleri yoğunlaşmakta ve bu da birçok bölgede sel manyetüdü (miktarı – boyunun) ve sıklığının artmasına sebep olmaktadır. İklim değişikliği sebebiyle hava tahmini zorlaşmış, yağışlar değişken hale gelmiş ve şiddetli yağış – fırtına ihtimalleri artmıştır. Şiddetli oraj (yıldırımlı fırtına) yağışlarının sıklaştığı gözlemlenmektedir. Kentsel bölgeler, yapılaşmanın olduğu bölgeleri, çevresindeki alanlardan daha sıcak olduklarından ve “kentsel ısı adası” adı verilen lokal hava sirkülasyonu oluşturduklarından, yıldırımlı fırtına aktivitesini artırabilmektedir. Toz parçacıkları, üzerlerinde bulutlardaki nemin yoğunlaştığı çekirdekler olarak görev yapmakta ve bu da nihayetinde şiddetli bir yıldırımlı fırtınaya dönüşme ihtimali olan yağmur damlacıklarının oluşumuna yol açmaktadır. İklim değişikliği de dolaylı olarak şehir selleri kavramını daha sık duymamıza neden olmaktadır.

Küresel ısınmanın ülkemizde yarattığı en belirgin örnek Şehir Selleridir. Bu kavram artık ciddi gündem oluşturmaktadır. Şehir Selleri mevsim gözetmeksizin her an ve engellenemez biçimde etkinliğini artırmakta ve yoğunlaşmaktadır. Şehir Selleri günlük yaşamın parçası olarak hayatımızda yer alacaktır. Kaçınılmaz ve artık rutin olan bu iklim döngüsü OLAĞANÜSTÜ YAĞIŞ tanımını tartışmaya açar. Şöyle ki; geçmiş yıllara dayanan istatistiksel yağış oranları dikkate alınarak en yüksek veriler ışığında ŞEHİR VE ALT YAPI PLANLAMALARI ile İNŞAAİ YAPILANMALARIN oluşturulduğu ülkemizde büyük şehirlerin tamamı çok eski planlamalara dayalı olarak yerleşkelerinde son durumlarını almıştır. Ayrıca yasak yapılanma, kaçak yapılanma, imar kirliliği, altyapı yetersizliği ve bakımsızlığı v.b türünden olumsuzlukların tamamı mevcuttur. Bu sorunlara çözüm yaratacak yönetimler yerel yönetimler ve ülkemizin ilgili kurumlarıdır. Uzmanlar ile Uygulamacılar arasında hiçbir bağlantı ve iş birliği de bulunmamaktadır. Tüm durumlar göz önüne alınarak şehirlerdeki sel risklerinin yönetilmeye başlaması gereklilik değil, zorunluluktur.

Bu koşullarda, şehir selleri riskinin sürdürülebilir biçimde yönetilmesi, kentlerde yaşayan topluluklar ve sorumluluğu üstlenen yetkililer için giderek daha zor bir görev haline gelmektedir. Ne yazık ki, dünyanın her yerinde birçok şehir, giderek zorlaşan bu göreve ayak uyduramamaktadır. Bununla birlikte, sel riski karşısında daha etkili bir müdahaleyi engelleyen şehir sel yönetimlerinin ortak özelliği, tek sektörlü yaklaşımdır. Şehir seli yönetimi çoğunlukla, sellere ilişkin dar bir bakış açısıyla gerçekleştirilmekte ve mekansal, ekolojik, politik ve sosyo-ekonomik açılar göz ardı edilerek, yalnızca hidrolik ve mühendislik açılarına odaklanılmaktadır. Bu dar bakış açısı sellerin önlenmesi ya da tam kontrolünün gerçekleştirilmesine yönelik olup, bu çaba gerçeklikten oldukça uzaktır. İnsanların sel konusunda direncinin artırılması, sel ile yaşanabilmesine olanak tanımaktadır.

Türk Dil Kurumuna göre DOĞAL AFET; İnsan eliyle önlenemeyen sel, fırtına, deprem, dolu vb. felaketlerin her biri / baş belası olarak tanımlanmaktadır. Eğer tanım insan eliyle önlenemeyen bir olay olarak yapılıyorsa son dönemde ülkemiz genelinde meydana gelen afetlerden ne kadarının doğal afet olduğunu sorgulamamız gerekmektedir. Çünkü son yağışlarda meydana gelen şehir sellerinin tamamına yakını insan eliyle önlenebilir durumdadır ve hatta insan eliyle zarara yol açılmıştır. Doğal afeti de suçlamanın bir sınırı olmalıdır. 😊

Geçtiğimiz hafta etkili olan şiddetli yağışlar ülkemiz genelinde çok sayıda sel / su baskını olayının meydana gelmesine neden olmuştur. Çok sayıda konut ve işyeri su altında kalmış, ciddi maddi kayıp meydana gelmiştir. Yapılan ilk değerlendirmelere göre sadece Ankara ilinin Akyurt ilçesinde direkı maddi – fiziki hasar rezervinin 5 milyar TL seviyelerinde olduğu tahmin edilmektedir. BU tutarın 2 milyar Tl olan kısmını bizzat inceliyoruz.

Akyurt Şehir Selleri Doğal Afet midir?

Doğal afet açıklandığı üzere insan eliyle önlenemeyen bir olay olarak tanımlanıyor ise aşağıdaki uydu görüntüsü üzerinde yer alan bölgelerde insan eliyle oluşturulan yapışık risklerin hasar olarak ortaya çıkması doğal afet olarak tanımlanabilir mi? Katastrofik tanımına göre bir olay olabilmesi için tüm alandakilerin eşit düzeyde etkilenmesi esastır. Herhangi bir yağışta alanda bulunan 100 kişiden 5 kişi ıslanıyorsa bu doğal afet olarak tanımlanamaz… Sadece hasar görenler özelinde incelenir ve asla katastrofik değildir.

Akyurt bölgesinde yapmış olduğumuz İlk incelemelerimize göre;

Bölgelere göre farklı hasar karakteristikleri tespit edilmiştir. Aşağıdaki krokide işaretleme yapılan alanlar yoğun hasar meydana gelen bölgeleri ve farklı hasar karakteristiklerini ifade etmektedir. Doğal Afet bölgesi olarak tanımlanamayacak bu bölgelerde meydana gelen sel olayı farklı kurumların sorumlulukları sebebiyle meydana gelmiş durumdadır. Bu yönü ile bölgede meydana gelen zararların sorumlu kurumlar tarafından karşılanması veya üstlenilmesi kaçınılmazdır.

Bunun hukuk yolu ile gerçekleşmesine izin vermeden sorumlu kurumlar doğrudan gereğini sağlayacak iken maalesef bir kaçınma vardır. Sonucunda bir kısım kişi ve kuruluşların zarar gördüğü olaylarda doğrudan sorumluların üstlenme yaparak zararı en aza indirmeleri seçenek iken uzatılan süreçler ülke ekonomisini de etkileyecek düzeyde soruna dönüşmektedir. Hasarlı alanların her biri ayrı hasar mekanizması ortaya koyduğundan gerçekleşen olayları yapış ile ilişkilendirip doğal afet demek olanaklı olmamaktadır. En azından bilim bunu kolaylıkla ortaya koymaktadır.

Yukarıdaki krokide yer alan numaralara göre;

1. Bölge: Büğdüz deresi yer almakta, doğu batı yönünde uzanmaktadır. Akış batı yönüne doğrudur. Yoğun yağış sonrası bina çatılarından gelen su altyapı yetersizliği sebebiyle tahliye edilememiş, bölgede bulunan binalarda muhtelif hasarlar meydana gelmiştir. Binaların “Yapı Kullanma İzin Belgeleri”nin bulunduğu kabul edilirse çatı suyunun tahliye edilememesi bina çevresinde bulunan belediyeye ait drenaj sistemindeki tıkanma, taşma nedeniyle geri tepme ve çatı noktasından itibaren taşarak suyu içeri sızdırması büyük olasılıktır. Saha incelemelerimiz sırasında geriye doğru taşan rögar görüntüleri bu durumu destekler niteliktedir. Yağmursuyu drenaj sisteminin iyi çalışmamasının Büğdüz deresinde yeterli düzenlemenin, temizleme vb çalışmaların yapılmaması/yeterince yapılmamasından kaynaklanmış olabileceği araştırılmaktadır.

2. ve 3. Bölge : Her 2 bölgede Akyurt karayolunun doğusunda, karayolunun altından geçen menfezlerin bulunduğu noktalarda yer almaktadır. Su dolan tesislerin bahçesi kamuya ait yol olarak devamı ise özel mülkiyette gözükmektedir. Karayolunun altından geçen menfezin çıkış noktası yine özel mülkiyettedir. Suyun doğal hareketi dışında sağ sol yaparak tahliyesi gibi bir durum söz konusudur. Ayrıca yolun karşı tarafında yapılan hafriyatlar sırasında yeni kanallar açılarak arazinin doğal yapısının bozulması, karayolu boyunca suyun yüzeyden akarak menfezlere gidişinin tıkanmalar nedeniyle mümkün olmaması ve suyun yolu aşarak düzensiz biçimde karşı taraftaki tesislere dolması durumu yaşanmıştır. Karayolu altından geçen menfezin devamında suyun doğal akışı yapılaşma ile engellenmiştir.

4. Bölge : Havaalanı çevresindeki duvarın çeşitli noktalarda yıkılması, 4a ve 4b noktalarında ise havaalanı sınırları içindeki çevre duvarına genel olarak paralel olarak uzanan servis yolunun 2 noktadan yarılması doğal nedenlerle değil iş makinaları ile gerçekleşmiştir. Çevre duvarı ve servis yolunun standartlara uygun yapılıp yapılmadığı inceleme konusudur. Doğusunda kalan alanlardan gelecek yüzey suları ile Balıkhisar mahallesi/köyü içinden geçen dereyi engelleyecek şekilde yapıldığı, buralarda yer alan büz/menfez vb yapıların yetersiz olduğu, yoğun yağış sonrası tahliye olamayan suların geriye doğru şiştiği ve bu durumun yaratacağı olumsuzlukları engellemek için bir kurum tarafından gece saatlerinde çevre duvarının 5 noktada, servis yolunun ise bunların 2 tanesi hizasına gelecek noktada yıkılarak su akışının sağlandığı anlaşılmıştır. Bu akış işletmeleri su basmasına neden olmuştur.

5. Bölge : Bu ve yakınındaki tesisler 4. Sırada anlatılan duvar/yol yıkımı ve biriken suyun akışının sağlanması sonucu hasar yaşamıştır.

Bu değerlendirmeler ışığında bölgede en az 5 farklı hasar karakteristiğinin bulunduğu tespit edilmiştir. Her bölgede hasar karakteristiği farklıdır. Ancak bu bölgelerde meydana gelen hasarların tek ortak yönü hasar sebebinin Doğal Afet olmamasıdır. Bu nedenle sorumlu kurumların tespit edilmesi ve işletmelerde oluşan zararların tazmin edilmesi gerekmektedir. Bölgede çalışmalarımız devam etmektedir…

Kök sebep inceleyen Forensıc çalışanları , konusundaki uzman bilim insanları ile somut ve objektif çalışmaları ortaya koyduğunda doğal afet neye denir belirgin olacaktır.

Diğer Yazılarımız
Çatı Tipi Güneş Enerjisi Santralleri Risk ve Hasar Uygulamaları Risk Bülteni
Deprem Riskinin İncelenmesi, Sigorta Sektörü Açısından Değerlendirilmesi, Marmara Modellemesi ve Öneriler Risk Bülteni
Taşkın Riskinin İncelenmesi, İnşaat All Risk Klozları’ na Göre Taşkın Riskinin Değerlendirilmesi Risk Bülteni
Biyokütle Enerji Santralleri İşletmelerinin Sigortalanmasında Olası Riskler ve Risklerin Değerlendirmeleri Risk Bülteni
Enerji Nakil Hatlarında Oluşan Buz ve Rüzgâr Yükünün İncelenmesi Risk Bülteni
Karadeniz Bölgesi Enerji Santrallerinde Sel / Heyelan Hasarları Haberler
Giresun Sel Felaketi Haberler
Patlayıcı Tesislerinde Risk Yönetimi Üzerine Haberler
Beyrut Çalışma Ekibimiz Hazır Haberler
part1.CB9BF41B.60C46FCE@ekolekspertiz.com
Yeni Nesil Termal Kamera Sistemleri Haberler
Wise Eyes – Bilge Gözler Haberler
Hiçbir Uçak Sigortasız Uçamaz Haberler
Elazığ ve Malatya Depremleri Haberler
Rüzgar Ölçüm Direklerinin Sigortalanmasında Olası Riskler ve Risklerin Değerlendirmeleri Risk Bülteni
Türkiye’ de Uygulanan Tasarım Hesaplarının Küresel Isınma Ve Değişen İklim Koşullarına Göre Sigorta Tekniği Bakımından İncelenmesi Risk Bülteni
EKOL ; İzmir ilinde deprem sonrası hasar tespit çalışmalarına başladı. Haberler
“İzmir” Deprem Ayıpları Ortaya Çıkıyor Haberler
Genel müdürümüz Sn. Mustafa Nazlıer, Sigorta Medya ‘nın düzenlediği Sigorta Ekranı programına konuk oldu. Programda, depremler hakkında bilgi paylaşımları yapıldı. Haberler
Deprem Koasürans Uygulamaları ve Tazminat Hesaplamaları Risk Bülteni
ELİT İPLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ DEN EKOL EKSPERTİZ’ E TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
KONYA ŞEKER SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ DEN EKOL EKSPERTİZ’ E TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
Sektörde Endüstri 4.0: Bilge Gözler Duyurular
Doğalgaz Çevrim Santralleri ve Gaz Türbinleri Risk Bülteni
ENERJİ NAKİL HATLARINDA ETKİN RİSKLERİN İNCELENMESİ Risk Bülteni
Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU anısına…. Risk Bülteni
EKOL; ATB İş Merkezi yangın hasar tespit sürecini tamamlamak üzere yoğun çalışmalarını sürdürüyor. Haberler
AZİZ HALI TEKSTİL PLASTİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.’ DEN TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
ORMAN YANGINLARI Haberler
Kastamonu Sel Hasarları Haberler
BOZKURT; Sel değil, Afet hiç değil. Su yolunda akıyor. Haberler
Mustafa Nazlıer: Bozkurt’taki olay afet ya da sel değil* Haberler
SİGORTA ZEKASI
SİGORTA ZEKASI Risk Bülteni
Kurumsal Riskler için ‘Sigorta Zekası’ ve yine yeniden deme zamanı! Duyurular
Karayollarında Yapım Kriterleri, Evreleri, Yüksek Frekanslı Hasar Türleri ve Öneriler Risk Bülteni
Mustafa Nazlıer: Bozkurt’taki olay afet ya da sel değil – 2. Bölüm Haberler
Enerji Santrallerinde Artan Hırsızlık Hadiseleri Risk – Hasar Değerlendirmesi Risk Bülteni
2022 Türkiye Sigorta Fuarı Insurtech Ödülleri Duyurular
Ekol Ekspertiz, Ekol Risk ve IGC Danışmanlık – Allianz Teknik Akredite Deprem & Yangın Test ve Eğitim Merkezi Ziyareti Duyurular
İklim Değişikliği ve Yeni Hasar Modelleri Haberler
ANKARA AKYURT SELLERİ RÜCU VE SORUMLULUK TESPİTİ Haberler
TÜRK SİGORTA SEKTÖRÜ İÇİN MAKRO RİSK DEĞERLENDİRME & 2023 YILI ÖNGÖRÜLERİ Risk Bülteni
GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE Haberler
DEPREM DEĞERLENDİRMELERİ Haberler
KAHRAMANMARAŞ / PAZARCIK DEPREMLERİNİN GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Risk Bülteni
DARO MENSUCAT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.’DEN TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
30. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ Duyurular
Kocaeli Derince Limanı’nda Meydana Gelen Patlama Duyurular
Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattında Meydana Gelen Test Treni Deray Kazası Haberler
Cumhuriyet Bayramımızın 100. Yılı kutlu olsun! Duyurular
Türk milletinin büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında saygı ve minnetle anıyoruz. Haberler
INSURTECH 2023 Duyurular
Yeni Yıl Tebriği Duyurular