KAHRAMANMARAŞ / PAZARCIK DEPREMLERİNİN GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

KAHRAMANMARAŞ / PAZARCIK DEPREMLERİNİN GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİNDE DEPREM KAYNAKLI FİİLİ DURUMUN YOL AÇTIĞI PERFORMANS KAYIPLARI

Deprem; güneş enerji santrallerinde öngörülemez birçok risk ile birleşerek yapışık risk kavramında hasar karakteristiği ortaya çıkarmaktadır. Şiddetli depremlerin tetiklediği fiziki oluşumların bölgedeki tüm güneş enerji santrallerini benzer sebeplerle etkilemesi beklenmektedir. Depreme bağlı olarak panellerde ve taşıyıcı elemanlarda doğrudan oluşacak fiziki hasarlar dışında bir fiziki eğilme, bükülme, çökme olmaksızın deprem hareketine bağlı olarak zeminde toplu şekilde kayma, zemine gömülme gibi doğrudan deformasyonlar beraberinde ikincil risk grupları olarak adlandırdığımız panel yerleşimindeki eğim açısı ve buna bağlı ışınım süresinde azalma gibi fonksiyon sorunlarını getirmekte, ayrıca hadise sırasında panellerde oluşan gözle görülemez boyuttaki mikro çatlakların toplam üretimde performans kaybına yol açacağı ön görülmektedir.

Güneş enerji sistemlerinin yıl boyunca verimli çalışabilmesi için güneş panellerinin yönü ve eğim açısının alana en uyumlu şekilde ve doğru seçilmesi verimliliğin temel şartıdır. Ülkemiz kuzey yarım kürede yer aldığı için güneş panelleri Güney yönüne doğru yönlendirilir. Güneş panellerinin eğim açısı ise sistemin kurulacağı konuma göre değişiklik gösterir.

Yıl boyunca güneş enerjisinden azami oranda faydalanmak için eğim açısını hesaplamanın çeşitli yolları bulunmaktadır. Konumun enlem değeri çeşitli formüller yardımıyla gerekli eğim açısına dönüştürülebilir.

Türkiye, 36-42 derece Kuzey paralelleri(enlem) ile 26-45 derece Doğu boylamları arasında yer almaktadır. Herhangi bir noktanın ekvatora uzaklığına enlem adı verilir. Ülkemizde her şehir farklı bir enlem değerine sahiptir. Haliyle her şehir için güneş paneli optimum eğim açısı farklı olacaktır.

Ülkemiz sınırları içerisinde güneş panelinin monte edileceği yere göre optimum eğim açısı 35-40 derece aralığında değişiklik göstermektedir.

Aşağıdaki tabloda deprem bölgesinde bulunan iller için yıl boyunca sabit panel eğimi uygulanacak şekilde yapılmış hesaplamalar bulunmaktadır. Tablonun üçüncü sütununda şehrin enlem değeri, dördüncü sütununda ise hesaplamalara esas olacak önerilen eğim açısı bulunmaktadır.

6 Şubat Kahramanmaraş Pazarcık merkezli deprem hadisesinden sonra yapılan araştırmalar ve uydu görüntüleri incelendiğinde; Anadolu levhasının 3 metre kaydığı bu sebepten dolayı enlem değerlerinde değişimlerin meydana geldiği, buna bağlı olarak ise güneş enerji panellerinin verimli üretim yapabilme açıları değişime uğradığından bölge genelinde bulunan güneş enerji santrallerinde performans kayıplarının kurulum verilerine oranla sapma göstermesi ve artması beklenmektedir.

DEPREMİN GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ ÜZERİNDEKİ YAPISAL ETKİLERİ

Ekol Ekspertiz Mühendislik ve Katastrofik risk departmanı 7 Şubat tarihinden itibaren sahada gözlemsel ve deneysel çalışmalarda bulunmuştur.

Deprem sonrası olması muhtemel kayıp çeşitleri;

• Yer kaymalarından dolayı panel yerleşimindeki eğim açısı değişimi, sonrasında oluşacak performans kayıpları,
• Sistem alt yapısında enerji kablolarındaki deformasyonlardan dolayı oluşabilecek kayıplar,
• Deprem sırasında güneş panellerinde esnemeye bağlı oluşan mikro çatlaklara dayalı performans kayıpları v.b.

Tüm bu etkiler sonucunda artarak çoğalan performans kayıpları depreme bağlı gözlenebilir fiziki materyal kayıpları dışında kalan dolaylı etkiler olarak karşımıza çıkmaktadır.

1- Santral Saha Zemininde Meydana Gelen Deformasyonlar;

Santral sahalarında güneş enerji sisteminin bulunduğu zeminin üzerinde yapılan incelemeler de bölge bölge kaymalar ve çatlama /ayrılma şeklinde deformasyonların bulunduğu gözlemlenmiştir.

2- Taşıyıcı Sistemlerde Meydana Gelen Deformasyonlar;

Sahada yapılan incelemeler de güneş enerji panelleri taşıyıcı ekipmanlarında zemin hareketliliğinden dolayı yapısal deformasyonlar izlenmiştir.

3- Santral Enerji Alt Yapısı Deformasyonları;

Köşk binalarında bulunan trafolarda kaidelerinden kaymaların meydana geldiği ve köşk bina yapısının kendisinde oluşan açıklıklar gözlemlenmiştir.

4- Deprem Etkisine Bağlı Güneş Panelleri Üzerinde Meydana Gelebilecek Mikro Çatlaklar;

• Mikro çatlaklar paneller üzerinde oluşan gözle görülmesi zor çatlaklıklardır. Deprem anında zemin hareketinden kaynaklı mikro çatlakların konstrüksiyona sabitlenen panellerin esneme kabiliyeti üzerindeki harekete maruz kalması sonucu ortaya çıkabilmektedir.

• Bu çatlaklar hadiseye yakın ilk zamanlarda etkisini göstermese de ilerleyen dönemlerde çatlakların boyutlarının büyümesiyle güneş panellerinden alınan verimin düşmesine buna bağlı olarak performans kayıplarına yol açacaktır. Güneş panellerinde meydana gelen hotspot oluşumu deprem hadisesinden dolayı gerçekleşebileceği gibi , aşağıda sıralanan farklı sebepler ile de gerçekleşebilmektedir.

– Montaj aşamasında verilebilecek fiziki darbeye bağlı oluşabilecek kılcal çatlaklar, kırıklar
– Nem
– Korozyon
– Mevsim geçişleri / sıcaklık değişimleri
– Yağış
– Güneş enerji santralinin kurulu olduğu zemin yüzeyinde şiddetli rüzgarın etkisi ile paneller üzerine ponza (Hacim olarak büyük ağırlık olarak küçük taşlar) vb. taşlarının çarpması sonucu ile oluşabilecek göz ile görülemeyen kılcal çatlaklar
– Gölgelenme
– Salyangoz izi ( Mikroskobik çatlaklar sebebi ile ortaya çıkabilmektedir.) vb.

Hotspot Oluşumu, Enerji Üretimine Etkisi Ve Tespit Yöntemleri;

Güneş enerji santrallerinin üretim elemanlarını oluşturan en önemli bileşenlerden birisi Fotovoltaik güneş panelleridir. Fotovoltaik güneş panelleri kısaca, hücreler grubunun birbirine seri bağlanmasıyla meydana gelir. Birbirine bağlı olduğundan dolayı seri hücrelerin ürettiği (Kirchhoff akımlar yasası) akım seri içindeki tüm panellerden aynı miktarda geçer. Bir hücrenin ürettiği akım miktarı diğer hücrelerdeki üretilen akım miktarından daha düşük ise bu durumda düşük akım üretimine sahip hücrede ters gerilim oluşturarak üretilmesi beklenen elektrik enerjisi yerine güç dengesizliğinden dolayı enerji ısıya dönüşecektir. Bu durum hücrenin ısınmasına dolayısıyla zamanla belirtilen fotovoltaik panelde ısı yükselmesine bağlı olarak sıcak nokta (hotspot) oluşumu ile sonuçlanır.

Güneş enerji santralleri panellerin seri bağlanmasıyla meydana geldiği için bir hotspot sorunu sadece o paneli değil, dizi inverterlerin kullanıldığı santrallerde diğer string gruplarını da etkileyip üretimde önemli ölçüde değişikliğe neden olur.

Güneş panellerinde meydana gelen hasarın deprem hadisesine bağlı olduğunun tespitinde güneş panelleri üzerinde oluşan kılcal çatlakların sahanın birbirinden bağımsız farklı noktalarında olmaksızın aynı masada / sırada, taşıyıcı sistem üzerinde bulunan güneş panellerinin tamamında etkili olması beklenir.

Güneş Enerji Santrallerinde Performans denetimi ve Ölçümleme Yöntemleri

Güneş enerji santrallerinin performansını denetleyebilmek ve ölçümlemek için IEC62446 ve IEC60891 kapsamında testlerin gerçekleştirilmesi ile mümkündür. Bu testler başlıca IV-curve ( akım gerilim) ölçümü, drone ile termal testler, EL (elektrolüminesans) testi, topraklama testi, izolasyon testi ve performans ölçümüdür.

A- IV- Curve Ölçümü

Aşağıdaki IV Curve ölçümü sonucunda da görüleceği üzere sahadaki tüm güneş enerji panelli dizilerinin IV ölçümlerini çıkarıp LID, PID, micro-crack degerasyon vs. gibi bir problemin olup olmadığı denetlenebilir. Bu ölçümleri aynı zamanda bir kayıt defteri gibi hizmet vermekte olup ilerleyen zamanlarda gerçekleştirilecek kontrollerde güneş panellerinin ne kadar degrade (olağan kayba uğrama) olduğunun tespit edilmesini sağlamaktadır.

IV curve testi sonucunda aşağıdaki konular hakkında bilgi sahibi olunabilmektedir.

• Güneş enerji panellerinin gerçek gücü öğrenilebilir.
• Güneş panellerinde LID (Light induced degradation) kaynaklı kayıplar
• PID (Potential induced degradation)
• DC kablolarda herhangi bir kesik fare kemirmesi gibi sebeplerden kaynaklı toprakta temas veya kaçak var mı?
• Güneş enerji panellerinin by-pass diyotlarında herhangi bir problem var mı?
• Gölgeleme kaynaklı problemlerin tespiti
• Panel serilerindeki muhtemel hatalı bağlantılar

B- Drone ve El Termali ile Hot-spot Ölçümü

Güneş panelleri devreye alındıktan sonra hot-spotlar oluşabilir. Bunun tespiti hem termal drone ile hem de el termali ile bu kontrol gerçekleştirilebilmektedir. Güneş enerji santrallerinin hot spot tespitinde termal izleme ile denetimi önem arz etmektedir.

Termal ölçüm sonucunda bilgi sahibi olunabilecek hususlar;

• Güneş panellerinde zarar görmüş hücreler
• By –pas diyodu, junction –box gibi panel malzemelerinde beklenmeyen bir ısınma söz konusu mu?
• Gölgeleme yapan çevre etmenleri
• Hiç devreye alınmamış diziler var mı?

C- Güneş Panellerinin EL ( Elektrolüminesans) Testi

Güneş panellerinin EL fotoğrafı çekilerek güneş panellerinin gelecekte olması muhtemel problemlere istinaden bir röntgeni olarak gibi düşünülebilmektedir. Hücrelerin hem imalat hem de kurulumu aşamasında zarar görüp görmediği tespit edilebilmektedir.

Ölçüm sonucunda bilgi sahibi olunabilecek hususlar

• Hücre yapısı
• Hücrelerde bir kırık olup olmadığı
• GES kurulumu aşamasında baş üstünde taşımanın yarattığı etkiler veya panellerin zorlanıp zorlanmadığı,

D- İzolasyon ( Hipot) testleri

Güneş panelleri 1.000 voltluk DC gerilim uygulanarak panel toprak arası oluşan izolasyon direncine bakılır. Bu hem panellerde kaçak olmaması ve insanlara zarar vermemesi, hem de eviricilerin devre dışı kalmaması için önemlidir. GES montaj esnasında zararlar bu aşamada tespit edilebilmektedir.

Ölçüm sonucunda bilgi sahibi olunabilecek hususlar

• Kablolar da bir zarar var mı?
• Güneş panellerinde DC gerilim kısmında herhangi bir faz – toprak hatası var mı?
• İnverterleri devre dışı bırakacak izolasyon direncine etkileyen herhangi bir problem var mı?

E- Topraklama Değeri ölçümü

Güneş enerji santralleri başta olmak üzere tüm elektrik üretimi ve tüketimi olan tesis işletmelerde topraklama ölçümü önem arz etmektedir. Gerçek kaçak akım korumalarında santral çevresine düşen yıldırım başta olmak üzere genel korumalarda topraklama önem arz etmektedir. Topraklama ve eş potansiyel barada ortaya çıkabilecek bir kopukluk sisteme ciddi zararlar verebilmektedir. Bu kapsam da gerek eş potansiyel baranın meger ile topraklama ölçümü, gerek konstrüksiyon ve güneş panellerinin topraklama ölçümleri gerçekleştirilerek kayıt altına alınmalı ve problem tespit edildiğinde durumda gerekli önlemler alınmalıdır.

F- Gerçek Değerler Kullanılarak PVSYST Simülasyonu

Santralin kaydedilen ışınım ve panel sıcaklığı verileri baz alınarak yine panelin üretici tarafından sunulmuş PAN dosyaları kullanılarak yazılım üzerinde simülasyon gerçekleştirilir ve üretilmesi gereken enerji bulunarak üretilen enerji ile karşılaştırılır. Bu sonuçlar ile sistemde gözden kaçan bir durum olup olmadığı irdelenerek (trafo, evirici v.s. kayıpları) genel bir üretim beklenti profili çıkarılır. Bu test sonucunda sistem genelinde bir problemi olup olmadığı denetlenmiş olur. Bu hesaplama ile güneş enerji santrali performans ölçümü yapılmış olur ve santralin performans değeri belirlenir.

Bu çalışmada bilgi sahibi olunabilecek hususlar

• Veriler uyarınca santralde üretilmesi gereken enerji miktarı
• Santralin performans ölçümü doğru mu?
• Santral ne kadar performans ile üretim faaliyetlerini gerçekleştiriyor?

Mevcut durumda güneş enerji santrallerinde performansa etki edebilecek birden fazla sebep olabilmektedir. Bu sebepler yularıdaki farklı yöntemler uygulanarak tespiti mümkündür.

5- Tozlanma

Meteoroloji genel müdürlüğü tarafından toz aşımı uyarı sistemi üzerinden alınan bilgiler doğrultusunda Kahramanmaraş Pazarcık merkezli deprem hadisesinden sonra bölgede yoğun toz bulutunun olduğu anlaşılmaktadır. Toz bulutlarının güneş panelleri üzerindeki etkisi incelendiğinde ise bölge genelinde bulunan güneş enerji santrallerinde ciddi performans kayıpları beklenmektedir.

Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde Depremin Güneş Enerji Santrallerinde performanslarına etkisi;

Yapılan araştırmalara göre Doğu Anadolu fay hattı üzerindeki meydana gelen depremin kuzeydeki Anadolu levhası ve güneydeki Arap levhası arasında olduğu, Anadolu bloğunun yaklaşık 3 metre batıya doğru kaydığı ve sonucunda bölge genelinde bulunan güneş enerji santrallerinde panel yerleşimindeki eğim açısı ve buna bağlı ışınım değişeceğinden değişimin boyutuna bağlı olmakla birlikte tahmin edilen üretim değerlerinde düşüşe yol açacak seviyelere ulaşması muhtemel bir olgudur. Her durumda bölge genelinde devam eden süreçte elde edilen üretim verilerinin istatistiği ile deprem etkisi netlik kazanacaktır.

6- Depremin Bina Çatı Üzerine Kurulu Güneş Enerji Santrallerine Etkisi;

6 Şubat 2023 deprem felaketinden birçok yapı etkilenmiştir. Depremden etkilenen illerde bulunan fabrika, işletme vb. tesislerin birçoğunun çatısında kurulu güneş enerji santralleri bulunmakta olup, enerji üretim faaliyetlerinde bulunmaktadır. Deprem hadisesinden dolayı bu yapıların çoğunda yıkılma ve ağır hasarlar meydana geldiği bu nedenle çatı tipi güneş enerji santrallerinde de deprem hadisesine bağlı yapının çökme mekanizması uyumlu hasarlar meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bu hasar türleri incelendiğinde kısmi hasar gören birçok güneş enerji santrali bulunmaktadır.

Diğer taraftan bölge genelinde yapılan incelemelerde; işletme yapılarına sonradan alınan lisanslar ile çatı tipi güneş Enerji Santralleri konuşlandırılırken statik tahkimat yapılmaması çarpıcı şekilde öne çıkmaktadır. Yapı projelendirilirken yapılan tasarımlarda güneş enerji santral zati yükü mevcut olmadığından dikkate alınmamaktadır. Yapı tamamlandıktan, hatta belirli bir süre kullanıldıktan sonra çatıya GES kurulumu kararı alındığında mutlaka GES zati yük hesaplamalarının yapılarak çatı ve yapı taşıyıcı sistemlerinin tahkimatı / güçlendirilmesi buna göre yapılmalıdır. İncelemeye konu çatı tipi güneş enerji santrallerinin tamamında yapım sonrası tahkimat hesaplarının yapılmadığı, özellikle standart sanayi tipindeki prefabrik betonarme taşıyıcılı yapılarda makas / kolon birleşim noktalarında oluşan ekstra yük etkisine bağlı deprem rizikosunda taşıyıcı sistem hasarlarının arttığı tespit edilmiştir. Yapılacak tahkimatlar ile rijit bağlı mesnet bölgelerinde alınacak ekstra güvenlik önlemleri sayesinde olumsuzlukların önüne geçilebilecekken ilgili tahkimat hesaplarının yapılmaması nedeniyle hem yapısal hasarlar hem de santral hasarları ortaya çıkmaktadır.

7- Deprem hadisesinden dolayı ortaya çıkan bir başka kayıp türü, bölge dağıtım şirketinde meydana gelen hasarlardan kaynaklı üretilen enerjinin şebekeye aktarılamama sorunudur.

Gerçekleşen Deprem riskinden dolayı bölge elektrik dağıtım şirketi şebekesinde deprem hadisesinden kaynaklı elektrik enerji dağıtım faaliyetlerinde belirli süre bulunamamıştır. Bu nedenle fiziki hasarı bulunmayan güneş enerji santrallerinde dağıtım şebekesinde elektrik enerjisi olmamasından dolayı inverterler devreye girmediğinden, panellerde üretilen enerjinin şebekeye aktarılmaması sorunu ile karşılaşılmıştır.

8- Zemin Etüdünün Önemi ve Deprem Yükü:

Zemin etüt raporlarından alınan veriler deprem yükünün tespitinde kullanılmaktadır. Dolayısıyla zemin etüt çalışmalarının alanın zemin özelliklerini doğru yansıtabilecek sayıda araştırma çukuru ve sondaj çalışmaları ile belirlenmesi önem arz eder. Ancak hemen hemen tüm santral projelerinde geniş alanda birkaç(çoğu zaman bir adet) örnekleme ile yapılan zemin etüt çalışmaları genellikle sahanın genel yapısını doğru şekilde yansıtamamaktadır. Sıklıkla karşılaşılan hasar türlerinden biri de yumuşak zeminlerde taşıyıcı kolonların minimum yüklerde zemine gömülmesi durumudur.

Yatırımcılar ya da risk mühendislerince incelenen zemin etütlerinde dikkat edilmesi gereken hususların başında temin edilebilir ise sahanın birkaç sene önceki durumu ile mevcut durumu karşılaştırılarak var ise dolgu yapılan alanların tespit edilmesi ve saha genelinde açılan araştırma çukurları ile sondaj sayısının artırılmasının önerilmesidir. Zemin etütleri sırasında fark edilemeyen yumuşak zeminler montaj aşamasında mutlaka fark edilebilir durumdadır. Bu nedenle montaj çalışmaları sırasında kontrolörler tarafından kolaylıkla çakılabilen taşıyıcı kolonlar olur ise mutlaka ilgili birimlere haber verilmesi talep edilmelidir. Bu alanlarda mutlaka taşıyıcı kolonun daha derine çakılması, beton enjeksiyon vb. önlemlerin alınması gerekmekte, saha genelinde imalat sonrası çekme testlerinin sık aralıklarda uygulanması gerekmektedir.

Normal şartlarda bile saha-zemin yapısı analizine ilişkin uygulamalarda yetersizlik göze çarparken, deprem sonrası durumda önemi artmaktadır.

Örnek verilecek olursa standart bir statik hesap raporunda tasarım hesabı yapılırken Güneş Enerji Santralinin bulunduğu konuma göre uygun deprem parametreleri kullanılır. Alınan zemin etüt raporu verileri de hesaba katılarak zemin sınıfı, deprem bölgesi, rakım, bina önem katsayısı (I), taşıyıcı sistem katsayıları (Rx / Ry) ve deprem ivmesi katsayısı (Ao) belirlenir. Taşıyıcı konstrüksiyon ve temel elemanları bu katsayılar işleme koyularak tasarım yapılır.

Zemin etüt çalışmalarının yetersiz / hatalı yapılması ise görünürde herhangi bir sorun tespit edilemeyen güneş enerji santrallerinde deprem rizikosuna bağlı zemin kayması / zeminde kopma / hatta eğimli arazilerde akma / heyelan şeklinde hasar mekanizmalarının gelişmesine yol açmaktadır.

Statik hesap yapılırken zemin etüt raporundan elde edilen veriler aşağıda örneklendirilmiştir.

Deprem etkisi lokasyonlara göre değişiklik göstermektedir. Aynı ilde ancak farklı ilçe ve rakımlarda bulunan iki farklı santralde birbirinden çok farklı hasar mekanizmaları gelişebilir. Statik hesaba bağlı uygulaması yapılan temel ve konstrüksiyon imalatlarında kullanılan malzeme kalitesi ve yapılan işçiliğe göre dahi hasar boyutu değişkenlik gösterebilir. Kullanılan profillerin ebatları, ne aralıklar ile hangi cıvata türü ile monte edileceği, alüminyum veya çelik türü gibi birçok husus değerlendirmeye alınır. Ancak son durumda işçilik önem kazanmaktadır. Santral yapıları statik açıdan mükemmel tasarlanmış olsa da eksik / hatalı işçilikle ilk imalatı yapılan elemanların uzun ömürlü olamayacağı, doğal afetlere yeterli mukavemeti gösteremeyeceği kesindir.

Son durumda genel çerçeveden bakmak gerekirse deprem etkisi katastrofik niteliktedir. Frekansı, süresi, derinliği, salınımı, dalga boyu, zemin türü v.b. birçok değişken barındırmaktadır. Ancak sigortalının ve hissedarların montaj öncesinde gerekli mühendislik hizmetlerinden ve ilgili bilim alanlarından doğru şekilde yararlanması ve tasarımı optimum bir deprem etkisine göre yapması önem arz etmektedir. Ekspertiz raporunun tanzimi aşamasında bahsi geçen belgeler detaylı şekilde incelendiğinden tasarımla uygulamanın paralelliği en önemli kontrol sekmesidir.

Deprem rizikosu sonrasında tarafımızca yapılan incelemelerde; santrallerde deprem nedeniyle komple çökme, plastik şekil değiştirme gibi hasarlar gelişse de bazı santrallerdeki konstrüksiyon elemanlarında gözle görülemeyen mikro çatlaklar, kaymalar, yer değiştirme hadiseleri meydana geldiği tespit edilmiştir. İlgili deformasyonlar santralin enerji üretimine engel teşkil etmese de deformasyonlardan onarımlar nedeniyle üretim kaybı talepleri doğmaktadır.

Bazı durumlarda ise enerji panellerini taşıyan temel veya konstrüksiyon elemanlarında bir hasar gelişmese de güneş enerji modüllerinde çeşitli hasarlar geliştiği bilinmektedir. Bu birçok sebep veya dış etkenle açıklanabilse de genel yaklaşıma ve geçmiş hasar tecrübelerimize göre birim alana düşen yükün taşınması / mukavemet gösterme kapasitesi bakımından panellerin dayanımı konstrüksiyona göre daha yüksektir. Deprem haricindeki dış etkenlere bağlı hasarlarda bu yaklaşım değerlendirme konusu yapılmaktadır. Ancak depremin yapılara ve santrallere olan etkisi diğer harici etkenlerden (fırtına / kar yükü / buz yükü / sel & seylap / yer kayması v.b.) daha yüksek ve maksimum seviyede katastrofik nitelikte olduğundan içinde birçok değişken barındırmaktadır.

Sonuç olarak bahsi geçen ve örneklendirilen deprem dahil doğal afetlerde önce toptan göçme ve konstrüksiyon elemanlarında eğilme / burkulma / kırılma / çeşitli plastik deformasyonlar veya ayak betonlarında toplu hasar mekanizmaları gelişmesi beklenmektedir. Santralin farklı cephelerinde ayrı üniteleri etkileyen hasar türü için katastrofik hasar olgusundan bahsedilemez.

Tüm bu sebepler dikkate alındığında deprem sonrasında mevcut saha durumunun tüm açıklığı ile sigorta şirketlerine bildirilmesi önem arz etmektedir. Bu bildirimler hem sigortalı hem de sigortacı haklarını korumak amacı ile yapılması zorunlu bir uygulamaya dönüştürüldüğünde sigorta poliçelerinin tüm taraflar için en efektif kullanım metoduna ulaşılmış olacaktır.

Kaynakça:

– Ekol Sigorta Ekspertiz Hiz. Ltd. Şti. Risk ve Hasar Arşivi ( Eren Dursun )

– Solarian Enerji A.Ş. Makaleleri

– Meteoroloji Genel Müdürlüğü Verileri

***Bu bülten, konuyla ilgili çeşitli kaynaklardan derlenen bilgiler ile hasar ve risk alanındaki tecrübelerimiz çerçevesinde hazırlanmış olup, kendi görüşlerimizi içermektedir.

Diğer Yazılarımız
Çatı Tipi Güneş Enerjisi Santralleri Risk ve Hasar Uygulamaları Risk Bülteni
Deprem Riskinin İncelenmesi, Sigorta Sektörü Açısından Değerlendirilmesi, Marmara Modellemesi ve Öneriler Risk Bülteni
Taşkın Riskinin İncelenmesi, İnşaat All Risk Klozları’ na Göre Taşkın Riskinin Değerlendirilmesi Risk Bülteni
Biyokütle Enerji Santralleri İşletmelerinin Sigortalanmasında Olası Riskler ve Risklerin Değerlendirmeleri Risk Bülteni
Enerji Nakil Hatlarında Oluşan Buz ve Rüzgâr Yükünün İncelenmesi Risk Bülteni
Karadeniz Bölgesi Enerji Santrallerinde Sel / Heyelan Hasarları Haberler
Giresun Sel Felaketi Haberler
Patlayıcı Tesislerinde Risk Yönetimi Üzerine Haberler
Beyrut Çalışma Ekibimiz Hazır Haberler
part1.CB9BF41B.60C46FCE@ekolekspertiz.com
Yeni Nesil Termal Kamera Sistemleri Haberler
Wise Eyes – Bilge Gözler Haberler
Hiçbir Uçak Sigortasız Uçamaz Haberler
Elazığ ve Malatya Depremleri Haberler
Rüzgar Ölçüm Direklerinin Sigortalanmasında Olası Riskler ve Risklerin Değerlendirmeleri Risk Bülteni
Türkiye’ de Uygulanan Tasarım Hesaplarının Küresel Isınma Ve Değişen İklim Koşullarına Göre Sigorta Tekniği Bakımından İncelenmesi Risk Bülteni
EKOL ; İzmir ilinde deprem sonrası hasar tespit çalışmalarına başladı. Haberler
“İzmir” Deprem Ayıpları Ortaya Çıkıyor Haberler
Genel müdürümüz Sn. Mustafa Nazlıer, Sigorta Medya ‘nın düzenlediği Sigorta Ekranı programına konuk oldu. Programda, depremler hakkında bilgi paylaşımları yapıldı. Haberler
Deprem Koasürans Uygulamaları ve Tazminat Hesaplamaları Risk Bülteni
ELİT İPLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ DEN EKOL EKSPERTİZ’ E TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
KONYA ŞEKER SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ DEN EKOL EKSPERTİZ’ E TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
Sektörde Endüstri 4.0: Bilge Gözler Duyurular
Doğalgaz Çevrim Santralleri ve Gaz Türbinleri Risk Bülteni
ENERJİ NAKİL HATLARINDA ETKİN RİSKLERİN İNCELENMESİ Risk Bülteni
Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU anısına…. Risk Bülteni
EKOL; ATB İş Merkezi yangın hasar tespit sürecini tamamlamak üzere yoğun çalışmalarını sürdürüyor. Haberler
AZİZ HALI TEKSTİL PLASTİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.’ DEN TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
ORMAN YANGINLARI Haberler
Kastamonu Sel Hasarları Haberler
BOZKURT; Sel değil, Afet hiç değil. Su yolunda akıyor. Haberler
Mustafa Nazlıer: Bozkurt’taki olay afet ya da sel değil* Haberler
SİGORTA ZEKASI
SİGORTA ZEKASI Risk Bülteni
Kurumsal Riskler için ‘Sigorta Zekası’ ve yine yeniden deme zamanı! Duyurular
Karayollarında Yapım Kriterleri, Evreleri, Yüksek Frekanslı Hasar Türleri ve Öneriler Risk Bülteni
Mustafa Nazlıer: Bozkurt’taki olay afet ya da sel değil – 2. Bölüm Haberler
Enerji Santrallerinde Artan Hırsızlık Hadiseleri Risk – Hasar Değerlendirmesi Risk Bülteni
2022 Türkiye Sigorta Fuarı Insurtech Ödülleri Duyurular
Ekol Ekspertiz, Ekol Risk ve IGC Danışmanlık – Allianz Teknik Akredite Deprem & Yangın Test ve Eğitim Merkezi Ziyareti Duyurular
SİGORTACILIK MAKALE YARIŞMASI Duyurular
İklim Değişikliği ve Yeni Hasar Modelleri Haberler
ANKARA AKYURT SELLERİ RÜCU VE SORUMLULUK TESPİTİ Haberler
TÜRK SİGORTA SEKTÖRÜ İÇİN MAKRO RİSK DEĞERLENDİRME & 2023 YILI ÖNGÖRÜLERİ Risk Bülteni
GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE Haberler
DEPREM DEĞERLENDİRMELERİ Haberler
KAHRAMANMARAŞ / PAZARCIK DEPREMLERİNİN GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Risk Bülteni
DARO MENSUCAT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.’DEN TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
30. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ Duyurular
Kocaeli Derince Limanı’nda Meydana Gelen Patlama Duyurular
Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattında Meydana Gelen Test Treni Deray Kazası Haberler
Cumhuriyet Bayramımızın 100. Yılı kutlu olsun! Duyurular
Türk milletinin büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında saygı ve minnetle anıyoruz. Haberler
INSURTECH 2023 Duyurular
Yeni Yıl Tebriği Duyurular
iCAN Birmingham’ın Uluslararası Kadınlar Günü: Engelleri Aşma Etkinliği Duyurular