Rüzgar Ölçüm Direklerinin Sigortalanmasında Olası Riskler ve Risklerin Değerlendirmeleri

Rüzgar enerjisi; doğal, yenilenebilir, temiz ve sonsuz bir güç olup kaynağı güneştir. Güneşin, yer yüzeyini ve atmosferi homojen ısıtmamasının bir sonucu olarak ortaya çıkan sıcaklık ve basınç farkından dolayı hava akımı oluşur. Rüzgar hız ve yön olmak üzere iki parametre ile ifade edilir. Rüzgar hızı yükseklikle artar ve teorik gücü de hızının küpü ile orantılı olarak değişir. Oluşan bu hava akımının taşıdığı kinetik enerjiye rüzgar enerjisi denir.

Günümüzde rüzgar enerjisinden elektrik üretimi, yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak ekonomik değer olmakla beraber ekolojik dengenin korunması açısından da çok önemlidir.

I. Atmosferde bol ve serbest olarak bulunur. (Hammadde maliyeti yok)

II. Yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağıdır, çevre dostudur.

III. Kaynağı güvenilirdir, tükenme ve zamanla fiyatının artma riski yoktur.

IV. Teknolojisinin tesisi ve işletilmesi göreceli olarak basittir.

Türkiye’de Rüzgar Enerjisi

2019 yılı Temmuz ayı itibari ile Türkiye’nin toplam rüzgar enerjisi kurulu gücü 7.615 MW olarak gerçekleşmiştir. Ülkemizde Rüzgar enerji santrallerinden üretilen elektrik ile toplam elektrik ihtiyacımızın %7,40 ’ı karşılanıyor. [1] Yıllara göre rüzgar enerjisi kurulu gücü değişimi aşağıdaki gibi gösterilmektedir.

Yukarıdaki grafikten anlaşılacağı üzere rüzgar enerjisi kurulu gücünde 2014 sonrası ciddi oranda artış yaşanırken, en yüksek yıllık kurulum yaklaşık 1.400 MW ile 2016 yılında gerçekleşmiştir. Takip eden yıllarda ise yıllık kurulan RES kapasitesinde düşüş görülmektedir. Her yıl kurulan/kurulacak santral kapasitesi ekonomik koşullara ve regülasyona göre şekillenmektedir.

Rüzgar enerjisi santrali kurulumu 3 farklı yöntem ile gerçekleştirilebilir.

I. Lisanslı Enerji Üretimi

EPDK tarafından açıklanan ön lisans başvuru alımı ilanları ile il bazında belirlenen kapasitelere göre ihaleye edilir. Ön lisans başvuruları öncesinde proje geliştirilen bölgede en az bir yıl süre ile ölçüm zorunluluğu vardır. İhalede açık eksiltme yöntemi ile üretilen enerjiyi en düşük fiyatla satmayı taahhüt eden yatırımcıya ön lisans verilir. En son 2013 yılında yapılan ihale ile 3.000 MW kurulu gücünde ön lisans verilen ihaleden sonra, son yıllarda sürekli olarak ertelenen rüzgar enerjisi lisans başvuruları nedeni ile lisanslı yatırımlar yavaşlamıştır. Son olarak 2018’e ertelenen 2.000 MW kurulu güç için yapılacak ön lisans başvuruları, 2018 yılında tekrar 2020 yılına ertelenmiştir.

II. Lisanssız Enerji Üretimi

Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik kapsamında tüketicilerin kendi tükettiği elektriği (öztüketim) üretmek amacı ile 1 MW’a kadar üretim tesisi kurması için lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutulmuştur. Bu kapsamda Kasım 2019 itibari ile yaklaşık 53 MW lisanssız rüzgar enerjisi santrali kurulmuştur.

III. YEKA

YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Alanı) Yenilenebilir enerji projeleri için tahsis edilen, özellikleri ve kritik unsurları kanun ile belirlenmiş özel nitelikli alanlardır. YEKA konseptinin, piyasanın lisanslı ya da lisanssız diğer yatırımlarından farkı, yerli ekipman üretim şartına bağlanmış olarak yüksek ölçekte / hacimde kurulu güç imkânı sağlamasıdır. Rüzgar enerjisi alanında ilki 2017 yılında 1.000 MW, ikincisi 2019 yılında 1.000 MW olmak üzere toplamda 2.000 MW’lık yeni kapasite tahsisi YEKA kapsamında ihale edildi. Rüzgar YEKA’sı, beraberinde rüzgâr türbini fabrikası kurma zorunluluğu getirerek yerli üretim şartı barındırmaktadır. Bununla birlikte Ar-Ge merkezi kurulumu da zorunlu olup, Türkiye’ye rüzgâr teknolojisinin transfer edilmesi ve sonrasında sağlıklı bir ekosistem oluşturularak yerli tedarik zinciri oluşturulması amaçlanmaktadır. Kurulacak fabrikanın, yılda en az 150 türbin veya 400 MW üretim kapasitesine sahip olması gerekmektedir. Türkiye’de üretilecek rüzgar türbinlerinin en az %65 yerlilik oranı sağlaması beklenmektedir. Ar-Ge merkezi için ise yıllık 5 Milyon Dolar bütçe ile en az 10 yıl boyunca %80 yerli istihdam şartı bulunmaktadır.

Rüzgar Ölçüm Direkleri:

Rüzgâr elektrik santralinin projelendirilmesi, santral sahasından üretilebilecek enerji miktarına göre yapılır. Santral sahasından üretilebilecek enerji miktarı da proje sahasından alınan rüzgâr ölçümlerine göre belirlenebilmektedir. Bu nedenle Rüzgâr Enerji Santrallerinin kurulmasının ilk aşaması rüzgâr ölçümüdür. Ülkemizde rüzgar enerjisi ön lisans başvuruları için yayınlanan “Rüzgar ve Güneş Enerjisine Dayalı Önlisans Başvuruları için Yapılacak Rüzgar ve Güneş Ölçümleri Uygulamalarına Dair Tebliği” ile başvuru yapılacak bölgede en az bir yıl süre ile ölçüm yapılması zorunluluğu getirilmiştir.

Rüzgar Ölçümüne İlişkin Yükümlülük

Rüzgar enerji santrali (RES) kurulacak sahada en az bir yıllık rüzgar olcumu yapılması zorunludur.

Lisans başvurusu için EPDK’ ya;

EK-1: Rüzgar Ölçüm İstasyonu Kurulum Raporu (MGM Kabul Tutanağı)

EK-2: Rüzgar Ölçüm Sonuç Raporu sunulur, (MGM Sonuç Raporu)

Rüzgâr Ölçüm Süresi

  • Rüzgar ölçüm istasyonunda en az bir yıllık ölçüm yapılması zorunludur.
  • %20’den fazla veri kaybı olamaz.
  • Veri kaybı %20’ye kadar olan durumlarda, mevcut olcum veriler veya MGM tarafından belirlenecek meteoroloji istasyonlarının verilerinden faydalanarak istatistik yöntemler kullanılarak eksik veriler tamamlanır.
  • Hatalı olcum verileri için de %20’lik kayıp veri sınırında kalmak kaydıyla istatistik yöntemler kullanılarak hatalı veriler tamamlanır.

Rüzgâr Ölçüm İstasyonu Yapısı

Standart bir Rüzgar Ölçüm İstasyonunda; 4 adet rüzgar hız sensörü, 2 adet rüzgar yön sensörü, hava sıcaklık sensörü, bağıl nem sensörü, basınç sensörü, veri kayıt cihazı (datalogger), yıldırımdan koruma sistemi(paratoner), uçak ikaz lambası ve tüm sistemin enerjilendirilmesi için güneş enerjisi paneli ile akü bulunur.

C:\Users\sezer.bekar\Desktop\RÖD\rödd.png

Rüzgar Ölçüm Direği Tipleri ve Ekipmanları

Ölçüm direklerinin boru (tubular) ve kafes (lattice) tipleri mevcuttur. [2] Ülkemizde genellikle kafes tipi direkler kullanılmaktadır.

Kafes tip direk topraktan başlayıp yukarıya doğru bir kedi basamağı gibi örülerek yapılmaktadır. En önemli avantajı ölçüm cihazlarında bir problem olduğunda direğe tırmanarak sorunun giderilebilmesidir.

Rüzgâr ölçüm sistemlerinde rüzgâr hızı, rüzgâr yönü, sıcaklık, nem ve basınç değişkenlerinin ölçülmesi gerekmektedir. Bu değişkenleri ölçmek için ölçüm direğine sensörler monte edilir.

RÜZGÂR HIZ SENSÖRÜ (ANEMOMETRE):

Anemometreler rüzgâr hızını elektriksel sinyale dönüştüren sensörlerdir. “Kepçe”, “Ultrasonik” ve “Propeller” anemometre olmak üzere 3 tip anemometre vardır. En yaygın kullanılan tipi kepçe anemometredir. Kepçe anemometrede kepçe rotorunun bir dönüşü için geçen süreye göre rüzgâr hızı belirlenir.

RÜZGÂR YÖN SENSÖRÜ (WINDVANE):

Ölçüm yapılan bölgedeki rüzgâr, belirli bir hakim yönden esebileceği gibi, farklı yönlerden de esebilir. Rüzgâr yönlerinin değişen frekanslarını ve rüzgâr hızlarının dağılımını göstermek için yönün de ölçülmesi gerekmektedir. Windvane, rüzgâr yön bilgisini elektriksel sinyale çeviren sensördür.

DİĞER SENSÖRLER:

Rüzgâr ölçüm sistemlerinde termometre, nemölçer ve basınçölçer de bulunmaktadır. Termometre ve nemölçer bazen birleşik de olabilir.

KAYIT CİHAZI (DATALOGGER):

Rüzgâr ölçüm sistemlerinde bütün ölçüm değerlerini kaydeden kayıt cihazı bulunmaktadır. Cihazlar 10 dakikalık aralıklarla verileri kaydeder. En az 6 aylık veriyi saklayabilmektedir.

DİĞER EKİPMANLAR

Paratoner, Yıldırım yakalama ucu (kalınlığı 2 cm) direğin en tepesine, tepedeki anemometrenin kepçesinden en az 50 cm uzaklıkta, anemometreden belli bir yükseklikte ve direk düşey ekseni ile 60° açı yapacak yerleştirilir.

Uçak İkaz Lambası; Rüzgar ölçüm direğinin hava taşıtlarına tehlike oluşturmasını önlemek için, direğin tepesine kırmızı ışık yayan LED aydınlatmalı en az 1 adet uygun bir ikaz lambası kurulmalıdır. Ayrıca direk, kırmızı ve beyaz olarak iki renkte boyanmalıdır.

Güneş Paneli ve Akü; Direk üzerinde bulunan veri kayıt cihazının ve haberleşme sisteminin enerjilendirilmesi 1 adet güneş enerjisi paneli ve akü yardımı ile sağlanır.

Yönetmeliğe Göre Rüzgar Ölçüm İstasyonunda Kullanılacak Sensörlerin Asgari Özellikleri

Rüzgar Ölçüm Direklerinde Meydana Gelen Riskler ve Hasar Çeşitleri

Rüzgar ölçüm direkleri, Rüzgar Enerjisi Santrallerinin projelendirilmesi için doğru verilere ulaşmak, bölgedeki rüzgar, sıcaklık, nem gibi verileri kaydetmek amacıyla yüksek bölgelere kurulduğundan, çalışma prensibi ve çalışma koşulları dikkate alınarak tasarlanmalıdır.

Ölçüm direklerinin tasarlanması sırasında, bölgenin iklim koşullarının, direğin kurulumunun yapılacağı yüksekliğin, maruz kalacağı kuvvetin ve kullanılan malzeme özelliklerinin yanı sıra ölçüm sensörlerinin direkte titreşime yol açmayacak ya da minimum etki edecek mesafelerde yerleştirilmesi ve direğin zemine doğru olarak sabitlenmesi önemli faktörlerdir.

Geçmiş hasar tecrübelerimize göre, rüzgar ölçüm direklerinde fırtına, kar/buz yükü vb. sonucu direk devrilmeleri ile yıldırıma bağlı ekipman hasarları en sık gerçekleşen risklerdir.

Sonuç ve Değerlendirme

Rüzgar ölçüm direkleri ile ilgili elde edilen bilgiler ve bulgular, araştırmalar ve hasar tecrübelerimiz sonucunda toplanan istatistiklerden derlenmiştir.

Rüzgar ölçüm direklerinde Fırtına/Kar yükü sebepli devrilme hadisesine bağlı çok sayıda hasar dosyası açılmaktadır. Asli görevi rüzgar hızını ölçmek olan Rüzgar Ölçüm Direkleri, bulundukları yükseklik ve yer bakımından herhangi bir kıymetten çok daha fazla dayanıma sahip olmak ve kötü hava şartlarına uygun olarak tasarlanmak durumundadır. Bu nedenle standart poliçe metinlerinde yer alan fırtına tanımının (7 bofor ve üzeri) Rüzgar Ölçüm Direkleri için özel olarak düzenlenmesi, tasarım sınır değerleri temel alınarak bu kıymet için ani ve beklenmedik risk tanımının açıkça yapılması gerekmektedir.

Son 10 yılda ülkemizde rüzgar ihalelerine katılmak üzere veri toplama amacı ile yaklaşık 2.500 adet rüzgar ölçüm direği kurulmuştur. Bir rüzgar ölçüm direğinin malzeme, nakliye montaj dahil kurulum fiyatı yaklaşık 30.000,00 EUR civarındadır. Yasal düzenlemeler ve mevzuat gereği lisans başvurularında ölçüm yapma zorunluluğu bir yıldır. Bu nedenle kurulan ölçüm direklerinin 1 yıl işletilmesi sonunda toplanan veriler ile oluşturulan ve MGM tarafından onaylanan MGM sonuç raporu alındıktan sonra direğin asli görevi sona ermektedir. O tarihten itibaren sadece veri toplamak üzere direk sahada tutulmaktadır. Çoğu zaman periyodik bakımları dahil yapılmamakta, veri akışı düzenli olarak takip edilmemektedir.

Yatırımcılar tarafından asli görevini tamamlamış direkler fiziki olarak sahada tutulsalar da aslında bu direkler atıl bir kıymettir. Sigorta poliçesi ile teminat alınmış olması bu durumu değiştirmemektedir. Son zamanlarda incelediğimiz ve hasar frekansı gün geçtikçe yükselen ve oluş şekli bakımından benzerlik gösteren direk yıkılması/ çalınması benzeri hasarların ortak özellikleri aşağıdaki gibidir.

  • Hasar gören direğin uzun zamandır kendi kaderine terk edilmiş şekilde sahada bulunması,
  • Güncel olarak veri takibi yapılmadığı için ne hadise tarihinin, ne de hasar nedeni olayın ne olduğunun bilinmediği,
  • Hadisenin fark edilmesine kadar geçen sürede yıkılan direk elemanlarının hırsızlık riskine açık olması ve bu riskin gerçekleşerek sahaya gidildiğinde çoğu zaman yıkılan direğin yerinde olmadığının fark edilmesi,
  • Hasar gören kıymet yerine yeni direk montajının talep edilmemesi,
  • Sigorta bedeli üzerinden tam zayi uygulaması yapılarak tazminat talebinde bulunulması,

Tüm bu durumlar neticesinde hadise kök nedenin tespiti, poliçe vadesi açısından değerlendirme imkanı ortadan kalkmaktadır.

Sigortalıların bile unuttukları kıymetler için poliçelerini yenileterek, ne zaman ve ne şekilde hasarlandığı belli olmayan durumlar için tazminat talebinde bulunmaları, zamanında enerji sektörüne girmek amacı ile yapılan ve lisansa dönüşmediği için başarısız olarak sonuçlanan yatırımlarının sigorta sektörü üzerinden maliyetlerinin karşılanması isteğidir.

Sonuç olarak Türkiye’ de yenilenebilir enerji üretimi yatırımları önemini korumaktadır. Türkiye’nin coğrafi konumu değerlendirildiğinde çok yüksek bir rüzgar enerji potansiyeline sahiptir. Elektrik enerjisi üretimi için Rüzgar Enerji Santral yatırımları devam etmektedir. Bu durumun farkında olan yabancı sermaye ve yerli yatırımcılar yeni yatırımlar için mevcut rüzgar ölçüm direklerini korumaya ya da yeni rüzgar ölçüm direği kurulumuna devam etmektedir. Bu nedenle rüzgar ölçüm direkleri için poliçe düzenlemek ancak ve ancak özel çalışmalar ile oluşturabilir. Hazırlanan bu bülten de yeni tasarlanacak poliçelerde farkındalık yaratmak amaçlanmıştır.

Rüzgar ölçüm direklerinin sigortalanma aşamasında resmi başvuru işlemlerinde hazırlanması gereken aşağıdaki belgelerin temini zorunlu tutulmalıdır. Bu belgeler ile direğin özellikleri ve taşıdığı risklerin anlaşılması daha kolay olacaktır.

  • Direğin İlk Kurulum Raporu
  • MGM Kabul Tutanağı
  • MGM Sonuç Raporu

Mevcut rüzgar ölçüm direkleri için yenileme poliçelerinde direğin ilk olarak ne zaman kurulduğu, var ise MGM Sonuç Raporu’nun tarihi ve ne kadar süre daha sahada tutulacağı bilgileri mutlaka alınmalı ve güncel olarak veri takibi yapılması hususunda poliçe notu eklenmesi çok önemlidir.

Yeni kurulan/kurulacak direkler için teminat verilirken ise mutlaka direğin MGM Kabul Tutanağı ile zorunlu veri takibinin yapılacağı bir yıllık sürenin ne zaman dolacağı poliçeye not olarak eklenmeli, bu tarihten sonra direğin sahadan alınması için 1 aylık süre verilmelidir. Bu sürenin sonrası için teminat verilirken mevcut rüzgar ölçüm direkleri için uygulanacak prosedür tekrar edilmelidir.

Sigortalanabilir kıymetin işlevsellik ve faydalı ömrü poliçe mimarisinde belirleyici unsudur. Diğer kıymetlerden farklı olarak dikkate alınması mutlak ve gereklidir. ARGE dönemi maliyetleri kalıcı değildir. Süreli , sınırlı ve ölçülebilen zamanlar için yapılan mal ve hizmet yatırımları modüler sigorta poliçeleri ile güvence altına alınmamalıdır. Wording gereksinimi olan bu durum için yukarıdaki süreçler ve teknik detayları dikkate almak gerekir. Düzenlenecek poliçe ve sözleşmelerin çerçevesini kendi prosedürleri ile belirleyen bu ve benzer kıymetlerde dinamik süreç yönetimi esastır.

Kaynakça:

1- TUREB – Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu, Temmuz 2019

2- EMO, Rüzgâr Ölçüm Sistemleri

3- Mevzuatlar, https://www.epdk.org.tr/

4- Ekol Sigorta Ekspertiz Hiz. Ltd. Şti. Risk ve Hasar Arşivi

Diğer Yazılarımız
Çatı Tipi Güneş Enerjisi Santralleri Risk ve Hasar Uygulamaları Risk Bülteni
Deprem Riskinin İncelenmesi, Sigorta Sektörü Açısından Değerlendirilmesi, Marmara Modellemesi ve Öneriler Risk Bülteni
Taşkın Riskinin İncelenmesi, İnşaat All Risk Klozları’ na Göre Taşkın Riskinin Değerlendirilmesi Risk Bülteni
Biyokütle Enerji Santralleri İşletmelerinin Sigortalanmasında Olası Riskler ve Risklerin Değerlendirmeleri Risk Bülteni
Enerji Nakil Hatlarında Oluşan Buz ve Rüzgâr Yükünün İncelenmesi Risk Bülteni
Karadeniz Bölgesi Enerji Santrallerinde Sel / Heyelan Hasarları Haberler
Giresun Sel Felaketi Haberler
Patlayıcı Tesislerinde Risk Yönetimi Üzerine Haberler
Beyrut Çalışma Ekibimiz Hazır Haberler
part1.CB9BF41B.60C46FCE@ekolekspertiz.com
Yeni Nesil Termal Kamera Sistemleri Haberler
Wise Eyes – Bilge Gözler Haberler
Hiçbir Uçak Sigortasız Uçamaz Haberler
Elazığ ve Malatya Depremleri Haberler
Rüzgar Ölçüm Direklerinin Sigortalanmasında Olası Riskler ve Risklerin Değerlendirmeleri Risk Bülteni
Türkiye’ de Uygulanan Tasarım Hesaplarının Küresel Isınma Ve Değişen İklim Koşullarına Göre Sigorta Tekniği Bakımından İncelenmesi Risk Bülteni
EKOL ; İzmir ilinde deprem sonrası hasar tespit çalışmalarına başladı. Haberler
“İzmir” Deprem Ayıpları Ortaya Çıkıyor Haberler
Genel müdürümüz Sn. Mustafa Nazlıer, Sigorta Medya ‘nın düzenlediği Sigorta Ekranı programına konuk oldu. Programda, depremler hakkında bilgi paylaşımları yapıldı. Haberler
Deprem Koasürans Uygulamaları ve Tazminat Hesaplamaları Risk Bülteni
ELİT İPLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ DEN EKOL EKSPERTİZ’ E TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
KONYA ŞEKER SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ DEN EKOL EKSPERTİZ’ E TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
Sektörde Endüstri 4.0: Bilge Gözler Duyurular
Doğalgaz Çevrim Santralleri ve Gaz Türbinleri Risk Bülteni
ENERJİ NAKİL HATLARINDA ETKİN RİSKLERİN İNCELENMESİ Risk Bülteni
Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU anısına…. Risk Bülteni
EKOL; ATB İş Merkezi yangın hasar tespit sürecini tamamlamak üzere yoğun çalışmalarını sürdürüyor. Haberler
AZİZ HALI TEKSTİL PLASTİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.’ DEN TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
ORMAN YANGINLARI Haberler
Kastamonu Sel Hasarları Haberler
BOZKURT; Sel değil, Afet hiç değil. Su yolunda akıyor. Haberler
Mustafa Nazlıer: Bozkurt’taki olay afet ya da sel değil* Haberler
SİGORTA ZEKASI
SİGORTA ZEKASI Risk Bülteni
Kurumsal Riskler için ‘Sigorta Zekası’ ve yine yeniden deme zamanı! Duyurular
Karayollarında Yapım Kriterleri, Evreleri, Yüksek Frekanslı Hasar Türleri ve Öneriler Risk Bülteni
Mustafa Nazlıer: Bozkurt’taki olay afet ya da sel değil – 2. Bölüm Haberler
Enerji Santrallerinde Artan Hırsızlık Hadiseleri Risk – Hasar Değerlendirmesi Risk Bülteni
2022 Türkiye Sigorta Fuarı Insurtech Ödülleri Duyurular
Ekol Ekspertiz, Ekol Risk ve IGC Danışmanlık – Allianz Teknik Akredite Deprem & Yangın Test ve Eğitim Merkezi Ziyareti Duyurular
SİGORTACILIK MAKALE YARIŞMASI Duyurular
İklim Değişikliği ve Yeni Hasar Modelleri Haberler
ANKARA AKYURT SELLERİ RÜCU VE SORUMLULUK TESPİTİ Haberler
TÜRK SİGORTA SEKTÖRÜ İÇİN MAKRO RİSK DEĞERLENDİRME & 2023 YILI ÖNGÖRÜLERİ Risk Bülteni
GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE Haberler
DEPREM DEĞERLENDİRMELERİ Haberler
KAHRAMANMARAŞ / PAZARCIK DEPREMLERİNİN GÜNEŞ ENERJİ SANTRALLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Risk Bülteni
DARO MENSUCAT SANAYİ TİCARET LTD. ŞTİ.’DEN TEŞEKKÜR YAZISI Duyurular
30. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ Duyurular
Kocaeli Derince Limanı’nda Meydana Gelen Patlama Duyurular
Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattında Meydana Gelen Test Treni Deray Kazası Haberler
Cumhuriyet Bayramımızın 100. Yılı kutlu olsun! Duyurular
Türk milletinin büyük kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında saygı ve minnetle anıyoruz. Haberler
INSURTECH 2023 Duyurular
Yeni Yıl Tebriği Duyurular
iCAN Birmingham’ın Uluslararası Kadınlar Günü: Engelleri Aşma Etkinliği Duyurular